11 Eylül 2009 Cuma

bob dylan havası

işte geldim.aslında gittim.gittiğimi buraya geldiğimde anladım.en koyu özlem gider gitmez hissedilen galiba.
yeni odamdan güneşin batışını izleyebiliyorum.ama güneş gözlüğümü mersinde bıraktım.buraya güneş gözlüğü yakışmaz, boyunbağlarımı getirdim.
tüfekçioğlu'nun büyük ve kaba reklamı, yemeklerin lezzetsizliği, sorumlulukların zorunluluklar olduğu bir toplu yaşam kurumunda yaşıyor olmak burayı çirkinleşiriyor.
orta bahçemizde çok gül var.hiçbirini kiçkimse koparmıyor.ara sıra koparılıp çalınmalılar.
tam güneş batacakken uzak binaların arkasından füme bulutlar çıktılar.bu gece yağmur var diyor meteoroloji.sel uyarısı yapıyor.yağmur yağması bence uygun değil çünkü su ısıtıcım yok, çay içemiyorum.icetea aldım, ona göre bir hava olursa sevinirim.

bir koltukta öylece oturup kalmak bazen günümün çoğunu kaplıyor.kalkmak için onlarca neden üretiyorum otururken ve hiçbiri vicdanımı zerre kadar rahatsız etmiyor.
dudaklarım çatlıyor.daha çok çatlayacağını bilerek ıslatıyorum.çatlak dudaklar bana ne kazındırır? acı bile kazandırmazlar.

--biraz da karışık yazayım dedim.--

*

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder