"bir uzak sabah denizidir gittiğin kapı
ellerinde rüzgarın taşınmaz çamurları var
köpürmüş soylarımı toplarken çürüyen yanlarımdan
inan batmış şehirler gibi onarılmaz anılar
gözlerinde unuttuğum o eski aciz miras
almaya gelsem soluğumda dalgın yosun kokusu
biliyorum artık hiçbir gemi beni taşımaz
ve yeniden büyür içimde mağrur bir zakkum gibi terkedilmek korkusu
hüznünü ver bana yeter, gizli hüznünü
kolları bağlı hüzün olsun dört yanım
ırağına vurma beni kirvem, ağlarım, delirirsin
sonra derler haklıdır sevdası
geç olur ki artık onarmaz rakılar
geç olur bir yaraya rakının dağılması
sen şehre sırtını dönen uykusuz dağlı
gemiler nerde (ki çoğu hüviyetidir melankolinin)
nerde aykırı mavzerler (onlara sığdıramazsın ki öfkelerini)
barut esmeri tenine sevdalarımı sürdüğüm
nasıl taşıdın bunca yıl delirmiş saçlarında o eski şark yelini
biliyorum dokunsam parmaklarım kırılır
dokunmasam eşkiya uykusuzluğu çetin silahlar gibi"
http://fizy.com/s/104i2t
sen 'mungan' deyince, 'mina urgan' sandım. gerçekten hoşlandım.
YanıtlaSilmutlu bayram dilekleri..
benim yerimde olsan bayramı pek mutlu karşılamazdın duygu ya.uzaktan nostaljik görünüyor ama şeker al, el öp, saçını yana tara vs. bunaltıcı oluyor.harçlık verenler de kalmadılar...o yüzden benden bayram mesajı var.
YanıtlaSilsana tekrar önermiş olayım burdan maden çağdaş türk edebiyatı okuyorsun, murathan mungan oku.oku da anlat!
ben okurum. peki.
YanıtlaSil