20 Eylül 2009 Pazar

mungan'ın diyalektik mutsuzluğu gibi mesela

"bir uzak sabah denizidir gittiğin kapı
ellerinde rüzgarın taşınmaz çamurları var
köpürmüş soylarımı toplarken çürüyen yanlarımdan
inan batmış şehirler gibi onarılmaz anılar
gözlerinde unuttuğum o eski aciz miras
almaya gelsem soluğumda dalgın yosun kokusu
biliyorum artık hiçbir gemi beni taşımaz
ve yeniden büyür içimde mağrur bir zakkum gibi terkedilmek korkusu

hüznünü ver bana yeter, gizli hüznünü
kolları bağlı hüzün olsun dört yanım
ırağına vurma beni kirvem, ağlarım, delirirsin
sonra derler haklıdır sevdası
geç olur ki artık onarmaz rakılar
geç olur bir yaraya rakının dağılması

sen şehre sırtını dönen uykusuz dağlı
gemiler nerde (ki çoğu hüviyetidir melankolinin)
nerde aykırı mavzerler (onlara sığdıramazsın ki öfkelerini)
barut esmeri tenine sevdalarımı sürdüğüm
nasıl taşıdın bunca yıl delirmiş saçlarında o eski şark yelini
biliyorum dokunsam parmaklarım kırılır
dokunmasam eşkiya uykusuzluğu çetin silahlar gibi"



http://fizy.com/s/104i2t

3 yorum:

  1. sen 'mungan' deyince, 'mina urgan' sandım. gerçekten hoşlandım.
    mutlu bayram dilekleri..

    YanıtlaSil
  2. benim yerimde olsan bayramı pek mutlu karşılamazdın duygu ya.uzaktan nostaljik görünüyor ama şeker al, el öp, saçını yana tara vs. bunaltıcı oluyor.harçlık verenler de kalmadılar...o yüzden benden bayram mesajı var.
    sana tekrar önermiş olayım burdan maden çağdaş türk edebiyatı okuyorsun, murathan mungan oku.oku da anlat!

    YanıtlaSil