izninle susmak istiyorum. aksi halde, sevdiğin heykellerine kastedeceğim.sen de beni kırmak isteyeceksin o zaman en ilkel, en içgüdüsel, en haklı sebepleriyle (onların). ki benim kalbim taş olmadığından erken yıkılan olmam yüksek ihtimaldir. herkesle bir dert edindim kendime. canım sadece birşeyler yaşamak istiyor. diyorum nasıl olsa herşey öğretilmişlerin uygulanması, bütün erdemler. ne demek sevmek? ayıp ne demek? mutlu olmak ne demek? mutsuz olmak? ben yalnızca sık sık sıkılıyorum. daralmak ne demek biliyorum. bu hayatın, geçmişin, öngörülü geleceğin bahçesinde sıkılıyorum. dar geliyor. bu benim kendi sorunum falan değil! bu herşeyin kendi sorunu. ben tek başıma böyle büyük bir sorun yaratacak kudrette değilim.sorun yalnızca modernitenin de değil bütün zamanların ortak girdabı bence.
yukardan konuşup benimle "geçici bir süreç" deme bu hislerime.o zaman,eğer halim olursa, seni kırmak isterim.hem süreç dediğin zaten geçicidir, "bu bir süreç" de deme ama düzelterek kendini. bütün kırık beyaz, asil gömlekleri olan yazarlardan öğrendiğim bir bağırma şekli bu.dostoyevski'ye denir mi "bu geçici bir süreç" diye? lütfen. onlar bütün o umutsuz, akıllı sözleriyle elbette üst insandılar. mutluluk basit bir ilkokul temasıdır ve o zaman bile bilemezsin ne çizeceğini; bayrak çizersin, ırmak çizersin, bir kır evi çizersin aptal gibi.şimdi çiz deseler -abidin dino'dan daha akıllıyım- çizmem.kırılana dek.
canım acıdım
YanıtlaSilacınası olanlar acımayan canlar.
YanıtlaSilhem belki bu acıya senin acılarından çalmış olmam da dahildir.belki de ben çaldım sanmışımdır ki bu bir suç olmasa gerek...
biraz daha acıtabilmişsem, yani acı bile verebilmişsem, ne güzel.
acı verilmez, alınır. ama sende durmasaydı alamazdım zaten. bu güzel.
YanıtlaSilbilmeseydim (ç)almazdım. neyse işte...güzeldi.
YanıtlaSil